Teknolojinin sınırlarını zorlayan bir dönüm noktasına daha imza atan NASA, Nancy Grace Roman Uzay Teleskobu projesinde önemli bir ilerleme kaydetti. Ekip, gözlemevinin merkezi bilgisayarını bir dizi sensör aracılığıyla kontrol eden, aynı zamanda güç sağlayan kablo demetini başarıyla entegre etti. Bu demet, Mayıs 2027’de planlanan fırlatmayı takiben, kozmosun gizemli nesnelerini ve karanlık enerjiyi anlamamıza yardımcı olacak.
32.000 Kabloya Sahip Elektrik Demeti
Maryland’daki Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nde yürütülen bu projenin geliştirme lideri Deneen Ferro, kablo demetini bir “sinir sistemi” olarak nitelendirdi. Ferro, “Bu kablo demeti, uzay aracının bileşenlerini birbirine bağlayarak her bir elektronik kutuya ve alete hem güç hem de komutlar sağlıyor,” dedi.
Bu ‘sinir sistemi’ oldukça karmaşık: Toplamda 32.000 kablo ve 900 konektörden oluşuyor. Eğer bu kablolar düz bir çizgi halinde serilseydi, 45 mil uzunluğa ulaşacak ve Everest Dağı’nın zirvesinden sekiz kat daha yükseğe çıkabilecekti.
Uzun Yıllar Süren Titiz Çalışma
Bu projeye giden yol hiç de kolay değildi. Yaklaşık iki yıl süren bir çalışma sonucunda, 11 kişilik bir teknisyen ekibi, kabloları uzunlamasına kesti, bileşenleri dikkatlice temizledi ve karmaşık bir yapı oluşturdu. Bunun ardından, tüm donanım, potansiyel olarak zararlı buharların salınımını önlemek için Goddard’ın Uzay Ortamı Simülatörü’nde test edildi.
Gelecek Aşamalar
Mühendisler şimdi, bu kablo demetini Goddard’ın büyük temiz odasındaki uçuş yapısı boyunca yerleştirmeye hazırlanıyor. Yakın gelecekte, ekibin elektronik kutuları kurması ve tüm bilim aletlerine güç sağlaması bekleniyor.
Nancy Grace Roman Uzay Teleskobu’nun başarılı bir şekilde fırlatılmasının ardından, gözlemevi milyarlarca kozmik nesneyi araştırmayı ve evrenin derinliklerindeki sırları çözmeyi hedefliyor. Teknolojik bu gelişme, bu misyonu bir adım daha yakın hale getiriyor.