Türkiye, üç tarafı denizlerle çevrili stratejik bir konumda bulunan bir ülke. Bu nedenle, “savunma denizden başlar” doktrini askeri stratejimizin temelini oluşturuyor. Özellikle komşu ülkelerle, çatışma ihtimalinin en yüksek olduğu alan deniz olduğu düşünüldüğünde, deniz yeteneklerine odaklanmak hayati önem taşıyor. Özellikle Ege Denizi’nde, Türkiye ile Yunanistan arasında paylaşılan çeşitli kesişen çıkarlar nedeniyle potansiyel gerginlik noktaları bulunuyor.
Hayal edin: Türkiye ve Yunanistan’dan iki savaş gemisi karşılıklı olarak karşı karşıya geliyor. Her biri en etkili silahları olan gemi karşıtı füzelerle donatılmış. Örneğin, Harpoon füzeleri taşıyan gemimiz, Yunan gemisini vurabilmek için 124 kilometreye kadar yaklaşmak zorunda kalıyor. Ancak bu uzak mesafe önemli zorluklar sunuyor.
Bu kadar uzak bir mesafeden bir füzeyle isabetli bir atış yapmak küçümsenecek bir yetenek değil. Ancak zorluk şu şekilde ortaya çıkıyor: Yunanistan da NATO üyesi. Bu da onların da Harpoon füzelerine sahip olduğu anlamına geliyor. Yani her iki taraf da aynı menzilden ateş edebilir. İlk hamleyi yapan genellikle hedefi vuracak olsa da, bu saldırıdan kaçınacağı anlamına gelmez. Diğer gemi de vurulmadan önce misilleme yapabilir, böylece hassas bir denge ortaya çıkar.
İşte burada devreye Atmaca gemi karşıtı füzesi giriyor. Türkiye’de yerli olarak geliştirilen bu füze, deniz savaşına yeni bir boyut kazandırıyor. Şimdi senaryoyu böyle düşünün: Yunan gemisi bize saldırırsa, biz bu mesafeden etkili bir şekilde cevap verebiliyoruz. Atmaca füzesinin devreye girmesi, bize bir avantaj sağlıyor. Türk Donanması’nın 11 ek platformuna Atmaca füzesini entegre etme kararı bu anlamda dönüm noktası niteliğinde.
Bu adım, ABD yapımı Harpoon füzeleri yerine yerli Atmaca füzelerini tercih etme ve bu konudaki bağımsızlık yolunda atılan önemli bir adımı simgeliyor. Türkiye’nin Donanması, dünya çapında seçkin deniz güçlerinden biri olarak kabul ediliyor ve bu stratejik karar ağırlığa sahip.
Belirtmek gerekir ki bu sadece bir yabancı ürünü yerli bir ürünle değiştirme meselesi değil; önemli olan Atmaca’nın potansiyelidir. Bir savunma sisteminin yerli olması, sadece kökeni nedeniyle tercih edilmez; etkinlik ve yetenek bakımından yabancı muadillerini eşitlemeli veya aşmalıdır.
Gemisavar füzeler karmaşık ve pahalı sistemlerdir ve son teknolojiyi gerektirir. ABD’den alınan bir Harpoon füzesinin maliyeti yaklaşık 1 milyon dolar iken, Atmaca’nın maliyeti 500 bin dolardır. Düşük maliyet, daha geniş uygulamaları ve potansiyel ihracatı mümkün kılar. Rekabetçi bir fiyatla üstün bir ürün sunarak, Türkiye küresel pazarda bir avantaj elde edebilir.
Atmaca yalnızca bir füze değil; bir füze ailesidir. Sahil savunması ve karadan karaya saldırı gibi çeşitli alanlarda kullanılabilir. Füzenin uyum sağlama ve çok yönlülük yeteneği, Türk savunma sanayindeki önemini artırıyor.
Atmaca füzesini muadil ürünlerle kıyasladığımızda, Harpoon ve Exocet gibi füzelerle karşılaştırma yapılabilir. Atmaca’nın 250 kilometre menzili, Harpoon’un 124 kilometre ve Exocet’in 200 kilometre menzilini aşar. Ayrıca, daha uzun menzile sahip olmasına rağmen Atmaca daha ağır bir savaş başlığı taşır—250 kilogram karşısında Harpoon’un 224 kilogramı ve Exocet’in 160 kilogramı.
Ancak sadece menzil ve taşıma kapasitesi değil önemli olan. Atmaca, tüm hava koşullarında çalışabilme, otonom rehberlik, düşük radar kesit alanı, elektronik karıştırmaya karşı dayanıklılık ve hedef güncellemeleri için veri bağı gibi kritik özelliklerde de üstündür.
Sonuç olarak, Atmaca füzesini 11 platforma entegre etme kararı, Türkiye’nin deniz gücünü artırma konusundaki kararlılığını gösteriyor. Yabancı teknolojiye olan bağımlılığını azaltarak, Türkiye Ege Denizi ve Akdeniz’deki deniz çıkarlarını yeniden şekillendirme yolunda önemli bir adım atmış durumda. Bu adım, sadece Türkiye’nin deniz güvenliğini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda savunma teknolojisinin küresel bir aktör olarak Türkiye’yi konumlandırır. Atmaca füzesi sadece bir silah değil; 21. yüzyıldaki geleceğini güvence altına alma iradesinin bir ifadesidir.
Daha güvenli ve kendi kendine yeten bir Türkiye’nin yolculuğu bir füze ile başlıyor—o füze, Atmaca.
Alıntı KIYAM